Yazar | : | Çetin Altan |
Yayın Tarihi | : | Temmuz, 1976 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 252 |
Ölçü | : | 10,5 x 19 cm |
Yayınevi | : | Bilgi Yayınevi |
İşkence odasının penceresinden vapurlar küçücük görünüyor. Çocukluğumda çamaşır leğeninde yüzdürdüğüm vapurlar kadar küçük. Pıt pıt pıt diye yüzerdi leğenin içinde oyuncak vapurlar. Minicik bir çanağın içinde mumlu minicik bir fitil yanardı ve minicik vapurların minicik kazanlarını çalıştırırdı. Ve vapurlar leğenin içinde pıt pıt pıt diye yüzerilerdi. Dümenleri bir yöne kırık olduğu için, leğenin kıyısından kıyısından fitillerindeki mum bitinceye kadar aynı rotanın kısır döngüsünde yüzerlerdi. İşkence odasının penceresinden gördüğüm vapurlar da öylesine küçük. Ama aynı rotanın kısır döngüsünde değillermiş gibi gidip geliyor, gelip gidiyorlar... Güneş vuruyor denize. Parçalanmış bir aynada kırılan sert ışıkların gözleri kamaştıran kıpırtılı şavkı. Demir bir yatak var odada, bir masa, bir demir iskemle. Bir de uzaktan görünen deniz, bir de giden vapurlar, gelen vapurlar. Oyuncak vapurlar. Bir de gök. Bir de güneşin denizde kırılan ışıkları... Tombul kıçlı, ufak, genç bir herif getirip tıktı beni buraya. Yanında süngülüleri, tüfeklileri, tomsonluları vardı. - Söyleyinceye kadar kalacaksınız burada! dedi. Sordum: - Neyi söyleyinceye kadar? - Onu öldürdüğünüzü. - Kimi öldürdüğümü? -Onu... Kapıya silahlılarını dikip çekti gitti. Kimi öldürdüğümü öğrenmek istediklerini bir türlü kestiremiyorum.